Son Dakika
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Demirtaş’a yanıt: Eğer özür dileyecek biri varsa sensin sen dedi.
Ardahan’dan havayolu ile Ağrı’ya geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 10 bin kişinin bulunduğu meydanda,’Yolun açık olsun uzun adam merak etme bu millet seninle’, ‘Barışı sana, seni Allah’a emanet ettik’ pankartları ile karşılandı. ‘Derdim sensin, değişmem binlerce dermana. Hayalim sensin değişmem binlerce gerçeğe’ yazılı Türkçe ve Kürtçe pankartın asıldığı Dörtyol kavşağında ‘Dik dur eğilme, Ağrı seninle’ sloganları atıldığı mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yılda yaklaşık 7.5 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını anlattı.
Yakında Ağrı’nın doğalgazla buluşacağına işaret eden Erdoğan, 76 üniversite sayısını 193’e çıkardıklarını, üniversitesi olmayan il kalmadığına işaret etti. Erdoğan, Ağrılı’nın söylediği “Yalancının torbası hep deliktir” lafını seçimlere yorumladı. Erdoğan, Diyarbakır olayını değerlendirirken HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a şunları söyledi:
“Dün Diyarbakır’da asla tasvip edemeyeceğimiz olay gerçekleşti, 2 vatandaşım öldü. Allah’tan rahmet diliyorum. Akşam canlı yayında bu konuyla ilgili açıklama yaptık. Aynı zamanda basın müşavirliğinden yazılı açıklama yapıldı. Fakat Eş Başkan beyefendiye ulaşmak mümkün değildi. Açıklama yapıyor, ‘Beni arayacağına, Diyarbakır halkından özür dilesin’ diye. Ben, niye özür dileyeceğim? Özür dileyecek biri varsa o da sensin, sen. 6-7-8 Ekim’de benim Kürt kardeşlerimi sokağa döken, 50 kişinin ölümüne sebep olan sendin. Bu tür bir vahşete sebep olan sensin. Bizim kitabımızda, 40 yıllık siyasi hayatımda hiçbir zaman kan yoktu. Bir de ‘özür dile’ diyor. Ben milletimle iç içeyim. Milletime bu tür şeyleri asla reva görmedik. Şimdi de bütün güvenlik güçlerimiz bunun araştırmasını, incelemesini yapıyor. Nerede, kimler tarafından, nasıl oldu, çıkacak ortaya. Eskişehir mitinginde niye konuşmadı, diyor. Eskişehir mitingine çıktıktan sonra arkadaşlarım haber veriyor. ”
Erdoğan, kendi telefonunu çıkmayan HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, haber kanalı CNN Türk’e bağlanıp olayı anlatmasını ve soruları yanıtlamasını eleştirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yurt dışındaki medya da onlara katıldı. Onlar yazıyor, buradakiler uyguluyor. Amaçları yeni Türkiye’nin inşasını engellemek. Anayasayı ‘cuntacılar yapsın anayasayı’ mesajı veriyor. Yeni anayasa yapalım dedikçe, muhalefet partilerinin niye bize karşı çıktıklarını anlıyorsunuz değil mi? Aynısını eş başkanlar da söylüyor: Anayasa yapılsın ama bunlar yapmasın. Millet yapmayacaksa kim yapacak bu anayasayı? Bunun cevabını Londra, New York’tan alıyoruz. biz milletimizle beraber manşetlerle vesayetle çarpışa çarpışa buralara geldik.”
Kürtçe Kur’an-ı Kerim konusuna yeniden giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eş başkan diyor ki: Bir tane hazırlandı, Cumhurbaşkanına gönderildi. Ertesi gün Diyanet İşleri Başkanımız tüm Kürtçe mealli Kuran’ı Kerimleri gösterdi. 10 bin adet gönderildi Güneydoğu ve Doğuya. Kardeşlerim niye rahatsız oluyor? Çünkü Kuran’ı Kerimin Kürtçe mealiyle öğrenilmesini istemiyor, onun için. Diyanet’in kaldırılmasını istiyor. Sana bu yetkiyi kim verdi. Biz halimizden memnunuz kusura bakmasın” diye konuştu.
“KAÇACAK DELİK ARARSIN”
Erdoğan, Ağrı’da yaptığı konuşmada, diktatörlük tartışmasını değerlendirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Tek parti dönemini yaşayanlar var ya, diktatör kelimesini ağzından düşürmeyenler var ya. Hayatlarının en rahat dönemini son 12 yılda yaşadı. Cumhurbaşkanına, ailesine, her türlü hakareti yapacaksın, bir diktatör ülkesinde bunları yapabilir misin? Kendine kaçacak delik ararsın delik. 91 siyasi parti var bu ülkede. 20’si seçime giriyor. Diktatörlüğün olduğu ülkede böyle bir şey var mı? 12 yıl seçimlere girdi, 2’si referandum, 7’si yerel ve genel seçimdi. Bir yarış ve bu yarışlardan hep galibiyetle çıktık. Şu anda da yapılan seçim ortada. Dün bu ülkenin insanları baskıdan dolayı yurt dışına gidip mülteci olarak yaşıyordu. Partiler kapatılıyor, insanlar düşünceleri için hapislere atılıyordu. Partim yüzde 60 çoğunluğa sahipken kapatılmayla karşı karşıya kaldı. Ey bana karşı bildiri yayınlayan 200 sözde aydın, dün bu ülkede aydınların kendi ülkesinde can vermesine, ülkesine gömülmesine izin verilmiyordu. Nazım, Nazım, Nazım diyorsunuz. Nazım nereye gömüldü? Rusya’ya. Ahmet Kaya gitti maalesef Paris’te gömüldü. Siz bugün ülkenin Cumhurbaşkanına istediğiniz dilde bildiri yayınlıyorsunuz. Bu bölücü terör örgütünün ülkede akıttığı kanların hesabını nasıl vereceksiniz. Nasıl aydınsınız? Size karanlık demeyim de kime karanlık diyeyim? Dün Türkçe ezan, bugün Kürtçe ezan diyenler kol kola girmiş. Biz ne Kürtçe ne Türkçe ezan diyoruz. Biz aslını söylüyoruz. Allahu Ekber, Allahu Ekber.”
BENZER HABERLER