Son Dakika
ANKARA/TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, Körfez ülkelerinde sağlanan uzlaşıyla
ilgili “Böyle ambargoların ve boykotların çok yersiz ve zamansız
olduğuna hepimiz hemfikiriz. Bu sadece Katar’ın Körfez ülkeleri
işbirliğini değil Türkiye’nin işbirliğini de pozitif yönde
etkileyecektir” dedi.
Bakan Pekcan, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu Başkanı
Turgay Türker ve Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde gündeme ilişkin
soruları da yanıtladı.
STA’YI GENİŞLETMEYİ HEDEFLİYORUZ
Bakan Pekcan, İngiltere ile Serbest Ticaret Anlaşması’na yönelik
soruları yanıtlayarak, bir taraftan Avrupa Birliği ile Gümrük
Birliği’nin güncellenmesi konusunda görüşmelerini sürdürürken bir
taraftan da İngiltere ile Serbest Ticaret Anlaşması’nın yapılmasının
son derece önemli ve kıymetli olduğunu vurguladı. Pekcan, iki ülkenin
de ticaret hacminin artırılmasından yana olduğunu belirterek,
“İngiltere yabancı yatırımcı açısından da Türkiye için önemli.
Anlaşmamıza uluslararası yatırımların da dahil edilmesini ve tarım
alanında karşılıklı olarak farklı tavizler uygulamayı hedefliyoruz.
Zaten ilk başından itibaren hedefimiz buydu. Ama öncelikle 1 Ocak’ta
hiçbir iş insanımızın ticaretinin etkilenmeden anlaşmanın devreye
alınabilmesi bizim için çok önemliydi.” ifadelerini kullandı.
GÜMRÜK BİRLİĞİ DİPLOMASİSİ
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda görüşmelerini
sürdürdüklerini dile getiren Pekcan, şöyle konuştu:
“Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi ile ilgili etki
analizlerimizi yaptık. AB de yaptı. Bu etki analizi sonucunda zaten
Gümrük Birliği demode olmuş, 25 yıl devam etsin diye yapılmış bir
anlaşma değil. Tam üyeliğe geçiş için yapılmış geçici bir anlaşma.
Bütün şartlar ona göre dizayn edilmiş zaten. AB’nin yaptığı yeni nesil
STA’lar bunun önüne geçiyor. Mevcut anlaşmada hizmet ticareti yok,
tarım dahil değil, dijitalleşme , e-ticaret, kamu alımları dahil
değil. Bunun güncellenmesinin her iki tarafa da faydası var.”
Pekcan, asıl hedeflerinin AB’ye tam üyelik olduğunu ancak tam üyeliğe
giden yolda en azından Gümrük Birliği’ndeki güncellemelerin yapılması
gerektiğini söyledi. Bunun daha fazla uzamasının hiç kimseye faydası
olmadığını ifade eden Pekcan, “Tabi bizim karşımıza zaman zaman Doğu
Akdeniz, Güney Kıbrıs, Yunanistan polemikleri engel olarak
çıkabiliyor. Ama Gümrük Birliği’nin güncellenmesi artık sadece Türk iş
dünyasının değil, Avrupa iş dünyasının da öncelikli konusu haline
geldi. Buradaki güncellemenin öncelikli faydası Türkiye ekonomisine
ama Türkiye ekonomisi ile beraber Türk iş dünyasına da faydası var.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde iş dünyamızın da rolü çok önemli.
İş dünyası muhataplarını devreye sokmalı, o muhataplar kendi
hükümetlerine gidip bunun ne kadar önemli elzem olduğunu anlatmalı.”
Pekcan, Avrupa Konseyi komisyona yetki vermediği için Gümrük Birliği
güncellemelerine ilişkin görüşmelerinin henüz başlamadığını ifade
ederek, “2016 Aralık’tan beri yetki vermesini bekliyoruz. Ama ben bu
sene başlamasını ümit ediyorum.” dedi.
BOYKOTUN KALKMASI OLUMLU
Bakan Pekcan, 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi’nde Körfez
ihtilafının çözülmesini ve Katar ile diplomatik ilişkilerin yeniden
tesis edilmesini nasıl değerlendirdiğine yönelik bir soru üzerine de
“Bu boykotun kaldırmasını son derece olumlu, pozitif bir yaklaşım
olarak görüyoruz. Zaten pandemi şartlarında, komşunun komşuya muhtaç
olduğu bir dönemde böyle ambargoların ve boykotların çok da yersiz ve
zamansız olduğuna hepimiz hemfikiriz. Bu sadece Katar’ın körfez
ülkeleri işbirliğini değil Türkiye’nin işbirliğini de pozitif yönde
etkileyecektir.” ifadelerini kullandı.
ABD İLE 100 MİLYAR DOLAR HEDEFİ
Pekcan, ABD’de Başkanlık değişimi ile önümüzdeki dönem ticari
ilişkilerin nasıl etkileneceğine yönelik bir soru üzerine de, ABD’nin
2020 yılında yüzde 13,5 ile en çok ihracat artışı gerçekleştirilen
ülke olduğuna dikkati çekti. ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi
hedefine ulaşmak için stratejik çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan
Pekcan, “Sektör sektör çalışmalar yaptık, onların ihtiyacı olan bizim
üretici, ihracatçı, rekabetçi olduğumuz sektörlerle onların ithalatçı
olduğu sektörleri bir araya getirdik. Pandemi dönemi olmasaydı
dağıtıcılarla üreticileri bir araya getireceğimiz toplantılar
planlamıştık. Mobilyadan başlamak üzere bu toplantıların tarihi bile
belliydi, maalesef iptal etmek zorunda kaldık. Ama yine de mobilya
ihracatımız artış kaydettiğimiz kalemlerden oldu. Dolayısıyla bunu
gerçekleştireceğiz, tabi bunlar bugünden yarına bir günde olmayacaktır
ama bunun için çalışıyoruz.” diye konuştu.
Bakan Pekcan, Çin’e giden ihracat treninin ardından, söz konusu ülke
ile yeni dönemde ticari ilişkilerin nasıl şekilleneceğinin sorulması
üzerine de, 2020 yılında Çin’e ihracatın yüzde 5 oranında arttığını
ancak Çin’in en çok ticaret açığı verilen ülke konumunda bulunduğunu
söyledi.
ÇİN’DEN İTHALATIMIZ ÇOK YÜKSEK
Çin’den ithalatta pandeminin etkilerinin görüldüğüne değinen Pekcan,
“Bilgisayar, telefon, dijitalleşme ile ilgili ürün ithalatında Çin’den
çok yüksek ithalat artışımız var. Üstelik bu dönem yerli üreticiyi
korumaya yönelik ilave gümrük vergilerini de devreye aldığımız bir
dönemdi ve Çin’den yaptığımız ithalatın yüzde 50’si ilave gümrük
vergisine tabiydi” dedi.
Pekcan, Çin’in 1,4 milyar nüfusuyla, Türkiye için çok önemli bir pazar
olduğuna dikkati çeken Pekcan, Çin’e ticarette geçen yıla kadar deniz
yolu ve kara yolunun kullanıldığını şimdi yeni bir demiryolu seferi
başlattıklarını hatırlattı. Pekcan, “Biz orta koridor kullanımına çok
önem veriyoruz. İstanbul’dan kalkan trenimiz 13 günde Xian Limanı’na
ulaştı. Biz 35-40 günlük mesafeyi 13 güne indirmiş olduk. Çin, çok
büyük potansiyeli olan bir ülke. Çin’in yanı sıra o coğrafyadaki, o
güzergahtaki diğer ülkelerdeki ticaretimizi de bu doğrultuda artırmayı
hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Pekcan, Çin’in bazı ülkelerde yatırım bölgeleri olduğunu ifade ederek,
“Bunlardan birisi neden bizim ihtisas serbest bölgelerimizden biri
olmasın.” dedi.
YATIRIMIN ARTIMASINI AMAÇLIYORUZ
Bakan Pekcan, uluslararası yatırımcılara yönelik reform çalışmalarının
sorulması üzerine de, bu konunun Hazine ve Maliye Bakanlığının
koordinasyonunda yürüdüğüne dikkati çekerek, “Buradaki amacımız
doğrudan yabancı yatırımın artırılması. Yatırımcıların en çok görmek
istedikleri istikrar, güven ve öngörülebilirlik ortamı. Bununla
ilgili de çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Hukuki anlamda Adalet
Bakanlığımızın da Reform Paketinde ciddi çalışmaları var. Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığımızın ve bizim de verdiğimiz katkılar var. Biz
‘ticari anlamda reform faaliyetlerinde neler yapılabilir’ o konuda
katkı vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
STK’lardan üzerinde çalışılan reform paketi ile ilgili gelen
taleplerin tamamını ilgili bakanlıklarla paylaştıklarını dile getiren
Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Amaç, doğrudan yabancı yatırımların artışını, öngörülebilirliği
sağlamak. Zaten şu anda istikrarımız mevcut, bu güven ortamını
yatırımcıya da hissettirmek önemli. Bu yönde çok ciddi çalışmalar var.
Zaten Türkiye gerek jeopolitik yapısı, gerek tüketiciye yakınlığı,
pazara yakınlığı, beşeri kaynaklarıyla eğitimli genç nüfusu, teknoloji
ve dijital ekonomiye yatkınlığı, Avrupa standartları ve kalitesinde
üretim yapması, rekabetçi fiyatlarıyla AB’deki üreticilere sorduğunuz
zaman stratejik tedarikçi olarak Türkiye’yi görüyorlar. Bizim amacımız
dünyanın stratejik tedarikçilerinden birisi olmak. Küresel değer
zincirlerinin dönüşümünde Türkiye aktif olarak yer alacaktır. Buna
inanıyoruz.”
BENZER HABERLER