AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, HDP Milletvekili Abdullah Koç”un “Diyadin Belediyesi Eş Bakanlarını ters kelepçeleyip yere attılar ifadesinin doğru olmadığnı ve çarpıtıldığını” söyledi.
AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, HDP Milletvekili Abdullah Koç”un “Diyadin Belediyesi Eş Bakanlarını ters kelepçeleyip yere attılar ifadesinin doğru olmadığnı ve çarpıtıldığını” söyledi. HDP Milletvekillerinin Diyadin Belediyesinde yaşanan olaylara ilişkin TBMM”ye verdikleri önerge üzerinde yapılan görüşmelerde AK Parti grubu adına kürsüye çıkarak söz alan Ekrem Çelebi, yaşanan hadiselerin çarpıtıldığını söyleyerek şu sözleri kullandı . “Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; HDP Grubunun Ağrı Diyadin”de meydana gelen olayla ilgili verdiği grup önerisi hakkında AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, 2 Temmuz 2019 tarihinde Ağrı ilimiz Diyadin ilçemizde meydana gelen olayla ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek için birkaç hususu huzurlarınızda belirtmek istiyorum. Olayda görevli Emniyet mensuplarımız Diyadin Belediye Başkanlığı binası önünde bulunan polis arama noktasında Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu gereğince kimlik kontrolü yapıyorlar veya yapmaktaydılar.Bu arada kendisini “Diyadin Belediye Başkanının şoförü” olarak tanıtan bir kişi kimliğini vermek ve göstermek istemiyor polis memurlarına. Bir de kamu adına görev yapan memurlara yüksek sesle bağırıp çağırıyor, hakaret içeren sözlerle mukavemet gösteriyor. Bu da yetmiyor, görevli bir polis memurumuza yumruklu bir saldırıda bulunuyor. Bu olay üzerine doğal olarak gözaltına alınan ilgili şahıs, adli işlemlerin yapılması için İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürülmek istenirken Diyadin Belediye Başkan Yardımcısı ve beraberindeki kalabalık bir grup, hakaretle Emniyet mensuplarımızın üzerine yürümeye çalışıyorlar. Akabinde, mukavemette bulunan şahsın, gözaltına alınan şahsın Emniyet Müdürlüğüne götürülmesini engellemeye çalışmışlar. Değerli milletvekilleri, grup önerisinde ileri sürülen, Belediye Eş Başkanlarıyla ilgili olarak, Emniyet mensuplarımızın kendilerine karşı herhangi bir müdahalesi veya şahısların kelepçelenmesi söz konusu değildir. Olaya karışan ve Emniyet mensuplarımıza küfür ve hakaretle mukavemette bulunan Belediye Başkan Yardımcısı ve beraberindeki birkaç kişinin gözaltına alınmasında “Belediye Eş Başkanlarının darp edilmesi, tekmelenmesi ve yere yatırılarak kelepçelenmesi” şeklinde açıklamalarda bulunulması tamamıyla doğru değildir. Gerçek gerekçe ise… Bu hadise sebebiyle Diyadin Cumhuriyet Başsavcılığı gerekli adli soruşturmayı ve kovuşturmayı başlatmış ve olayın vuku bulunduğu mahaldeki kamera kayıtlarını soruşturma kapsamında muhafaza altına almıştır. İlk saldırıyı gerçekleştiren şahıs, Diyadin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınmış olup olay tüm yönleriyle araştırılmaktadır. Yaşananların sosyal medyada çarpıtılarak Belediye Eş Başkanlarına yapılmış gibi yansıtılmasını, ilin Milletvekili olarak doğru bulmadığımı burada belirtmek istiyorum. Yargıya intikal etmiş olan bu olayda herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesini gerçekten arzu ediyoruz. Ayrıca, 31 Mart seçimlerinden önce kayyum tarafından devralınan Diyadin Belediye Başkanlığının borcu resmî kayıtlarda 13 milyon TL iken 31 Mart seçimleri sonrası devredilen borç miktarı 8,5 milyon TL”dir. Bunun yanında, Belediye kasasında nakit 2,5 milyon TL para bırakılmıştır. Yaklaşık üç yıllık süre içerisinde, kayyum tarafından, 27 milyon TL bedelli altyapı, üstyapı, çevre düzenlemesi, taziyeevleri olmak üzere birçok yatırım yapılmıştır. Bu vesileyle, huzurlarınızda, bir taraftan borç ödeyip öte taraftan devleti için çalışan insanlara teşekkür ediyorum. Ben yüce Meclise saygılarımla arz ediyorum. Ama buradan ayrılmadan önce de bir şeyi arz etmek istiyorum. Burada daha önce 24”üncü Dönemde milletvekili olan arkadaşlarımız da vardı, Tayyip Erdoğan dedi ki: “Ben baldıran zehrini dahi içsem bu Kürt sorununa bir çözüm getireceğim.” Kim ne yaparsa yapsın, Recep Tayyip Erdoğan bu devletin gerçekten şifrelerini değiştirdi, özellikle Kürtlere ve Alevilere farklı bir kimlik verdi ve ne olursa olsun herkesin her yerde konuşmasını sağladı. Yüce Meclise saygılarımı sunarım.