6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Tamamı 1 Temmuz İtibariyle Yürürlüğe Giriyor

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Birliği adına açıklamalarda bulunan EGEİSFED Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Çamlı 1Temmuz 2020 tarihi itibariyle çalışma hayatında önemli değişiklikler olacağından bahsetti.

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Birliği yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Çalışan ve toplum sağlığını doğrudan ilgilendiren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun tamamı, 1 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe giriyor. 30.06.2012’de Resmi Gazete’de Yayımlanan ve 01 Ocak 2013’te yürürlüğe giren Kanunun 38-1/a Maddesinde ifade edilen işletmelerin hizmet alması daha önce tam 3 kez ertelendi.

Ülkemizde; sadece İş Sağlığı ve Güvenliği alanında faaliyet gösteren 35 Sivil Toplum Kuruluşu ve Topluluk, “İSG BİRLİĞİ” adı altında bir araya gelerek belirlediği temsilcileri ile geçtiğimiz hafta Ankara’da 15-18 Haziran 2020 tarihleri arasında 4 gün boyunca Siyasi Partiler, Sendikalar, Bürokratlar, Sivil Toplum Kuruluşları ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu ile bir araya gelerek, bu konuya dikkat çekmek ve yasanın yürürlüğe girmesinin ülkemize yapacağı kazanımları anlatmak üzere görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde yürürlüğe girecek Kanun Maddelerinin uygulanmasına yönelik önerilerde bulunduk. Ayrıca tekrar bir ertelemenin yol açacağı hasarın telafisinin mümkün olmadığını anlattık.

Mahmut Çamlı açıklamalarının devamında 1 Temmuz 2020 itibariyle çalışma hayatında bazı değişikliklerin olacağını belirtti.

İşte o değişiklikler;

1- Çalışan sayısı 50 den az olan ve Az Tehlikeli sınıfta yer alan tüm işletmelerin İş sağlığı ve Güvenliği hizmetlerini daha profesyonel yerine getirebilmesi için bu alanda hizmet veren İş Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimlerinden hizmet almaları sağlanacak.

2-Daha önce İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personeli bulundurma zorunluluğu olmayan tüm Kamu Kurumları da bu hizmetleri alacaklar. Böylece ülkemizde yaklaşık 8 milyon çalışanımızı doğrudan etkileyen bir hizmet daha tamamlanmış olacak. Özellikle Kamu Kurumları ile Özel Sektör arasındaki ayrım ortadan kalkacak ve yıllardır özel sektörün sadece kendisine yapılan uygulamadan Kamu Kurumları da sorumlu hale gelerek tüm işletmelerde daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanacaktır.

3- İş kazaları ve meslek hastalıkları ile daha etkin bir mücadele etme imkânı ortaya çıkacak ve topyekün bir mücadele ile yıllardır tüm dünya da ilk sıralarda yer aldığımız kaza oranları da minimum seviyeye inecek.

İş kazası ve Meslek Hastalığı oranlarındaki düşüş sonucunda can kayıplarımız azalacak ve çalışanlarımızın zarar görmesinin önüne geçilecektir. İş kazası ve Meslek Hastalığı oranlarındaki düşüş sonucu ortaya çıkan ve görünmeyen mali kayıplar, üretim kayıpları, iş gücü kaybı, makine, araç, gereç vb. kayıplar ile yaklaşık

% 4.5 olan GSMH kaybımız da daha aşağılara düşecektir.

4 – İSG profesyonellerinin tüm işyerlerinde  yer almasıyla birlikte kayıtdışı istihdam azalacak, böylelikle hem çalışan hem de devlet kazanacaktır.

5 – Çalışma ortamında ve yaşam alanlarımızda sağlık ve güvenlik kültürünün daha da artmasıyla Covid -19 gibi salgın hastalıklar başta olmak üzere iş kazaları, meslek hastalıkları ve doğal afetler ile mücadele gücümüz artacaktır. Yaşadığımız dünyada en önemli konunun insan hayatı olduğu gerçeği ön plana çıkacak ve gerekli önlemlerin her alanda alınması sağlanacaktır. Daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma hayatı sağlıklı toplumu beraberinde getirecektir.

6 – Özellikle Covid-19 Pandemi süreci de gösterdi ki, çalışma hayatında sağlık ve güvenlik önlemlerinin alınması ve üretimin devam edebilmesi için İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyum ve bu alanda destek sağlayacak İSG profesyonellerine ihtiyaç var. Bunu; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız kendisi de pandemi başladığında açıkça ifade etmişlerdir.”