logo

reklam

Bakan Selçuk, EMD Yönetimi ile buluştu; Okullarda 15 Şubat için kararlılık var,

Özel okullarda KDV indirimine devam

ANKARA/ MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD)
Yönetim Kurulu ile biraraya geldi. Bakan Selçuk, EMD Yönetim Kurulu
Başkanı Turgay Türker’den derneğin çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Görüşmede EMD Başkan Yardımcısı Hazal Ateş, Yönetim Kurulu üyeleri
Hüseyin Tunçay, Güliz Demircan Yücel, Erdinç Çelikkan, Gülşen Coşkun
ile Sadettin İnan da yer aldı. Türker, Bakan Selçuk’a EMD’nin
yayınladığı “Ekonomi, Siyaset Medya: Başkalaşımın Öyküsü” kitabını
hediye etti.

EĞİTİM EN BÜYÜK ÇÖZÜM

Bakan Selçuk, kabulde yaptığı değerlendirmede salgın sürecinin
Türkiye’de mesleki eğitimin gerçek kabiliyetini çok net bir şekilde
görebilmemize imkân sağladığını belirterek,  şunları söyledi:

“’Meslek liselerinin Ar-Ge merkezleriyle ilişkilendirilmesini
sağladık. Yani, altyapısı güçlü olan yerlerde Ar-Ge merkezleri kurduk.
Üniversitelerde, teknoloji enstitülerinde Ar-Ge merkezlerine biz
alışkınız ama yaşanan gelişmeler, liselerde Ar-Ge merkezi kurulması
konusunda aslında ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi.100 yıldan fazla
müthiş bir birikimi olan okullarımız var. Salgın sürecinin ilk
günlerinde, dünyanın tedarik sorunlarıyla âdeta kilitlendiği o
günlerde, bir meslek lisesi dijital solunum cihazı tasarladı ve
üretti, üstelik çok kısa bir sürede… Bunlar derhal hastanelere, ilgili
kuruluşlara sevk edildi ve bunlar hâlâ tıkır tıkır çalışıyor. Biz
bunun binlercesini hatta yüz binlercesini yapabilecek kapasitedeyiz.
Bu üretimler sadece solunum cihazıyla da sınırlı değil. Mesela meslek
liselerimiz, N95 standardında maske üreten makinenin tasarımı ve
üretimini de yaptı. Bunu da hayata geçirdik, üretimi zaten yapıyoruz.

Bu dönemde meslek liselerimizin Ar-Ge çalışmalarıyla video laringoskop
cihazı, ozon hava dezenfekte cihazı, yoğun bakım yatağı, hava
filtrasyon cihazı, temassız kızılötesi termometre, video laringoskop
cihazı, numune alma ünitesi, UV-C konveyör sistem ile maske üretiminde
sterilizasyon cihazı, kumandalı ve zaman ayarlı UV-C ışınlamalı
sterilizasyon cihazı, mobil UV-C robot sterilizasyon cihazı,
taşınabilir mekanik solunum cihazı gibi çok sayıda ürün tasarlandı ve
bu ürünlerin üretimi gerçekleştirildi.

294 MİLYON MASKE ÜRETİLDİ

Yine salgının ilk başladığı süreçte -dünyada maske tedariğinde büyük
sıkıntıların yaşandığı o günlerde- meslek liselerinde 130 milyon, halk
eğitimi merkezlerinde ise 164 milyon tek kullanımlık maske üretildi.
Daha öncesinde elle ve tek makinede dikişler yapılırken meslek
liselerinde üretilen bu makineler sayesinde artık milyonlarcasını çok
rahatlıkla üretebiliyoruz. Ama asıl o kritik dönemde ihtiyaç duyan
ülkelere gönderilen maskelerin önemli bir kısmını meslek liselerimiz
üretti. Tek kullanımlık tulum, önlük, siperlik, dezenfektan, kolonya
ve daha pek çok hijyen ürününün üretimi gerçekleştirildi. Bunların
milyonlarca litresi yani sadece yüzey dezenfektanı 8,5 milyon litre
üretildi. 1.3 milyon adet siperlik üretildi. Bunların hepsi dağıtıldı.
Netice olarak şunu söylemek mümkün: Bu durum, mesleki eğitimin dönüşüm
çalışmalarının bir işaret fişeğidir ve bunun sadece salgınla ilgili
olmadığını şuradan anlayabiliyoruz: “Salgın gibi istisnai, yeni ve
karşılaşılmadık bir durum geldiğinde meslek liseleri buna nasıl tepki
verecek?” diye baktığımızda salgından önce başlattığımız dönüşüm
süreciyle birlikte yaptığımız hazırlıklar, yasal düzenlemeler, altyapı
çalışmaları bunu çok kolaylaştırdı. Sonuçta demek ki yapılan
çalışmalar, altyapı ve vizyon çalışmaları, bu tür bir kriz durumunda
bile riski yönetebilecek bir hâle geldi.

MESLEK LİSESİ RUHU OLUŞTU

Meslek liselerimizin LGS’de yüzde 1’lik dilimden öğrenci alıyor olması
bunun en somut göstergesidir. Bu, Cumhuriyet tarihinde görülen bir şey
değil. Otellerin, fabrikaların, organize sanayi bölgelerinin içindeki
iş garantili ve iş öncelikli okulların yüzlercesini açmış olmamızın
sonucunda meslek liselerine tercihte bir sene içerisinde öğrenci
sayısında yüzde 63-64 oranında artış oldu. Kendi tercihiyle gelen
çocuk diye bir şeyden söz ediyoruz artık, yani mecburi olarak meslek
lisesine gidiyorsun değil de yüzde 64 bir artıştan söz ediyoruz.
Buradaki artış; toplumda usta öğreticilerin, öğretmenlerin,
öğrencilerin, okul yöneticilerinin salgın döneminde âdeta bir millî
seferberlik gibi bu sürece destek vermeleri bir psikolojik atmosfer
yani bir ruh oluşturması sonucunda gerçekleşti. Eğitim; iş hayatını,
ekonomiyi, sektörleri takip ediyor; sektörün nabzını tutuyor, ekonomik
göstergelerin analizini yapıyor ve nerede neye ihtiyaç var bunları
kontrol edip yatırımlarını buraya yöneltiyor. Böyle bir yapıya doğru
yöneliş söz konusu.”

15 ŞUBAT İÇİN KARARLIYIZ

Kademeli eğitimin 15 Şubat’ta nasıl başlayacağı konusundaki bir soru
üzerine de Bakan Selçuk, şunları söyledi:

“Bu sorunun bir kısmı Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun uygulama
takvimiyle alakalı bir konu, bir kısmı da Millî Eğitim Bakanlığının
alması gereken tedbirlerle ilgili. Millî Eğitim Bakanlığı açısından
baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Biz; toplumu, aileleri,
çocukları araştırma temelli izliyoruz. Sahada yüzlerce araştırma
yapıldı ve bunu da yayınladık. Bu araştırmalar bize gösteriyor ki
bizim okulları bugün kapatmamız bugünün problemi değil, gelecek
yılların da problemi hâline geliyor. Türkiye, OECD ve Avrupa Birliği
ülkeleri içerisinde okullarını en fazla süre kapalı tutan ülkeler
arasında başlarda geliyor. Biz bunu daha kontrollü olabilmek, riski
daha iyi yönetebilmek için yaptık ve bugün de bunun doğru bir karar
olduğunu görüyoruz. Ancak 15 Şubat’tan itibaren toplumun, ailelerin,
annelerin, babaların, çocukların durumuna baktığımızda okulların artık
mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği
noktasında bir kararlılığımız var. Bunu da ilgili tüm kuruluşlarla ve
ortamlarda paylaşıyoruz, paylaşacağız. Bu anlamda literatüre ve
uygulamalara baktığımızda, elbette küçük yaşların riski daha az. Okul,
tümüyle kontrollü bir ortam. Hem öğretmenler hem öğrenciler çok
kontrollü bir biçimde belli kurallara dikkat ederek orada
bulunuyorlar. Yani okulda bir çarşıdaki, pazardaki ya da sokaktaki
gibi karmakarışık ya da kontrolsüz bir ortam yok. Okullardan
kaynaklanan durumu da günlük olarak izledik, çocuklarımızı da
izliyoruz.”

YÜZDE 1 KDV DEVAM EDECEK

Selçuk, pandemi döneminde özel okullarda yüzde 8’den yüzde 1’e
indirilen KDV oranının aynı şekilde devam edip etmeyeceğine yönelik
bir soruya da “Özel öğretim kurumlarımız da Millî Eğitim Bakanlığı’nın
asli unsurudur. Bu kurumlarımız da yaşanan sorunlar bizim
sorunumuzdur. Başta özel öğretim kurumlarımızdaki evlatlarımızın
eğitim süreçlerinin devamlılığı, öğretmenlerimizin ve çalışanlarımızın
istihdam koşulları açısından buradaki finansal durum da kritik önem
taşımaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığımıza geçtiğimiz dönem sağlanan
bu vergi kolaylığının bu dönem de sağlanması yönünde tavsiye
görüşümüzü bildirdik” yanıtını verdi.

Share
776 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+3 = ?
Ağrı Manşet Ağrı Haber Sitesi Özgün ve Tarafsız Haber Anlayışıyla En Son Ağrı Haberleri